SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ!
- Site içeriklerimizin tamamı özgündür ve kaynak gösterilmeden alıntılanması, dağıtılması veya kullanılması yasaktır.
- 13 yaşından küçüklerin sitemize girmesi yasaktır.
- Tehdit edici, küfürlü, müstehcen, kaba, nefret dolu yada gereksiz mesajlar göndermek kesinlikle yasaktır.
- Yazacağınız her tür yorum ve mesajdan sadece siz sorumlu olursunuz.
- Sitenin içeriğini oluşturan yazı ve resimler bu siteyi hazırlayanların sorumluluğu içerisindedir. Bununla birlikte sorumluluk bilgilerin güncelliği ve yorumların doğruluğu konusunda garanti verildiği anlamına gelmez.
- Bu siteye girerek tüm bu kuralları kabul etmiş sayılırsınız.



sanalikasanalpepromertyagicidert
Çirkin Ördek
…Çirkin Ördek…
Çalıların içinde bir ördek kuluçkaya oturmuş yumurtalarını bekliyormuş. Uzun süredir tek başına oturmaktan sıkıldığı için yumurtaları çatlar çatlamaz sevinçle vaklayarak üzerlerinden kalkmış. “Artık çiftliğe dönüp oradakilere yeni ailemi gösterebilirim!” diye düşünmüş. Hepsi tam mı diye, cik cik öten yavrularını saymaya başlamış. “Yo, olamaz!” demiş yumurtalardan birinin henüz çatlamamış olduğunu görünce.
O sırada oradan geçen bir ördek, “Yuvanda hâlâ çatlamamış iri bir yumurta var,” demiş. “Bahse girerim bir hindi yumurtasıdır.” “Hindi yumurtasıymış, höh! O benim yumurtam,” demiş anne ördek ters ters. İç çekerek yumurtanın üstüne oturmuş. Bu son yumurta da çatlayınca içinden iri, çirkin bir ördek yavrusu çıkmış. Anne ördek bu yavruyu görünce onun çirkinliğinden biraz utanç duymuş. “Neyse ki diğer yavrularım güzel,” diye düşünmüş ve artık daha fazla vakit kaybetmeden çiftliğe gitmek istediği için yavrularını peşine takarak
Ne yazık ki tam tersi olmuş. Çirkin Ördek giderek daha da büyümüş ve diğer ördeklerden daha da farklılaşmış. Çevresindeki hayvanlar onu hiç
Çirkin Ördek yapayalnız ortada kalmış. Ağaç dallarıyla çitlerdeki küçük kuşlar bile onu görünce kaçışıyorlarmış. “Çirkin olduğum için kaçıyorlar,” demiş kendi kendine. Tek başına oradan oraya dolaşmış durmuş. Bir ara, iki yaban kazıyla dost olmuş, fakat onlar da avcıları görünce uçup gitmişler. Bir seferinde de yaşlı bir kadın onu tutup evine götürmüş, ama kadının kedisiyle tavuğu, “Hem
Kış pek uzun ve sert geçmiş. Çirkin Ördek birkaç kez ölümden dönmüş. Bir seferinde buzun üstünde az kalsın donuyormuş. Neyse ki oradan geçmekte olan bir çiftçi onu görmüş de kurtarmış. Sonunda kış bitmiş bahar gelmiş ve Çirkin Ördek uçabildiğini keşfetmiş, öyle
Çirkin Ördek çocukların ne demek istediğini anlamamış. Beyaz kuşlar arkalarına dönüp ona bakınca utancından boynunu bükmüş. “İsterseniz siz de Çirkin Ördek diye alay edin. Umurumda değil artık!” demiş içinden. Sonra, başını kaldırırken suda ilk kez kendini görmüş. Upuzun bir boynu, bembeyaz, harika tüyleri varmış. “Merhaba!” demişler diğer kuğular. “Hoş geldin.” Sonra hepsi suyun üstünde ona doğru süzülmüşler. Hiçbiri çiftlikteki kuşlar gibi ona alay ederek bakmıyorlarmış. Boyunlarını zarifçe eğerek, “Ne kadar güzelsin,” diyorlarmış sanki. Çirkin Ördek, “Demek ben Çirkin Ördek değilmişim. Bir kuğuymuşum!” diyerek sevinçle çırpmaya başlamış kanatlarını.